Maneviyatın İstanbul’daki Kalbi
İstanbul’un manevi siluetinde özel bir yere sahip olan Eyüp Sultan Camii ve Türbesi, yalnızca
bir ibadet mekânı değil, asırlardır süregelen bir ziyaret ve dua geleneğinin de merkezidir.
Peygamber Efendimiz’e (SAS) ev sahipliği yapmış olan sahâbîlerden Ebû Eyyûb el-Ensârî
Hazretleri adına inşa edilen bu külliye, İstanbul’un maneviyat merkezlerinden biri olarak kabul
edilir.

...

Sessizliğinde Derin Bir Huzur Saklı
İstanbul’un kalabalığından uzak, dinginliğiyle öne çıkan nadide mekânlardan biri olan Baba
Haydar Camii ve Tekkesi, iç içe geçmiş bir tarih ve maneviyat yolculuğuna davet eder. 16.
yüzyılda Halvetî yoluna mensup önemli mutasavvıflardan Baba Haydar Dede tarafından
kurulan bu mütevazı yapı, asırlardır dua eden gönüllere ev sahipliği yapar.

...

İstanbul’un Kalbinde Saklı Bir Gönül Eri
Eyüpsultan’ın manevi iklimini derinleştiren kıymetli duraklardan biri de Eş-Şeyh Abdülahad en-Nûrî Türbesidir. 19. yüzyılda yaşamış, Halidiyye yolunun önemli temsilcilerinden biri olan Abdülahad en-Nûrî hazretleri, hem ilmi hem de irfanıyla bulunduğu çevreyi aydınlatmış bir gönül sultanıdır. Hayatını insanları Allah’a yönlendirmeye, tasavvufi terbiye ile yetiştirmeye adamıştır.

...

İrfan ve Maneviyatın Asırlık Merkezi
Eyüpsultan’ın kalbinde yer alan Murad-ı Buhârî Tekkesi, 17. yüzyıldan günümüze uzanan köklü geçmişiyle Anadolu’da Nakşibendîlik’in Müceddidiyye kolunun ilk merkezi olma özelliğini taşır. Anadolu Kazaskeri Çankırılı Dâmâd Mustafa Efendi tarafından medrese olarak inşa edilen bu mekân, daha sonra Şeyhülislâm Dâmâdzâde Ebülhayr Ahmed Efendi tarafından büyük âlim ve velî Şeyh Muhammed Murad-ı Buhârî Hazretleri’ne tahsis edilerek tekkeye dönüştürülmüştür.

...