
Maneviyatın İstanbul’daki Kalbi
İstanbul’un manevi siluetinde özel bir yere sahip olan Eyüp Sultan Camii ve Türbesi, yalnızca bir ibadet mekânı değil, asırlardır süregelen bir ziyaret ve dua geleneğinin de merkezidir. Peygamber Efendimiz’e (SAS) ev sahipliği yapmış olan sahâbîlerden Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri adına inşa edilen bu külliye, İstanbul’un maneviyat merkezlerinden biri olarak kabul edilir.
İlk olarak 1459 yılında inşa edilen Eyüp Sultan Camii, zamanla geçirdiği depremler ve onarımlar sonucunda bugünkü hâlini almıştır. Cami; Osmanlı mimarisinin sade ve zarif örneklerinden biri olarak, geniş avlusu, çini süslemeleri ve huzur veren iç mekânıyla dikkat çeker. Caminin avlusunda yer alan Eyüp Sultan Türbesi, günün her saatinde dualar eden ziyaretçileriyle dolup taşar. Türbe önünde ellerini semaya açarak edilen dualar, bu mekâna yüklenen derin maneviyatı hissettirir. Osmanlı padişahlarının tahta çıkmadan önce kılıç kuşandıkları yer olan Eyüp Sultan, sadece İstanbul’un değil, İslam coğrafyasının da önemli ziyaret merkezlerinden biridir. Ramazan, bayram ve kandil gecelerinde ayrı bir ihtişama bürünen bu mukaddes mekân, İstanbul’da bulunan her misafirin kalbine dokunan bir duraktır. Eyüp Sultan Camii ve Türbesi’ni ziyaret etmek, hem tarihî bir yolculuğa çıkmak hem de manevi bir huzur bulmak anlamına gelir. Bayram günlerinde bu özel atmosferi yaşamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir duraktır.